20 Şubat 2010 Cumartesi
Nezaket
— Sevgilim, bana bir dakika izin verir misin? Çok eski bir arkadaşımla bir el sıkışacağız. Hem durum uygun olursa yemekten sonra seni onunla tanıştırabilirim.
Öğretmen mi? Bayılmış...
18 Şubat 2010 Perşembe
Borç
İki eski arkadaş para çekmek için bankada, gişe önünde beklerken bankaya birden silahlı dört kişi girer. Soygunculardan ikisi silahlarını gişe memurlarına, ikisi de gişe önünde sırada bekleyen müşterilere yöneltir.
Soyguncuların başı;
— Bu bir soygundur ve asla şaka değildir! diye sert bir sesle bağırdıktan sonra, aynı ses tonuyla gişe memurlarına ellerini havaya kaldırmalarını, gişe önünde bekleyen müşterilere de yüzükoyun yere yatmalarını ve saatleriyle ceplerindeki tüm paralarını çıkarıp, yanlarına koymalarını bildirir.
İki eski arkadaş da yere uzanır, saatlerini ve ceplerindeki tüm paralarını çıkarıp yanlarına koyarken, içlerinden biri ötekine, yüz liralık bir banknot uzatır:
— Geçen ay senden borç aldığım yüz lirayı bir türlü fırsat bulup da sana ödeyememiştim. Hazır şimdi cüzdanımı çıkarınca aklıma geldi... Al şu parayı da, borcumu ödemiş olalım.
15 Şubat 2010 Pazartesi
Anlamlı Sözler &15
(Hucurât, 49/12)
14 Şubat 2010 Pazar
Gizem
Eli ayağı tutan acizler ülkesinde, bir “masal prensesi”nin öyküsüdür.
*
Laureus Dünya Spor Akademisi var. Merkezi İngiltere’de... Mercedes filan gibi dünyanın en büyük markaları tarafından sponsor olarak destekleniyor. “Laureus”, antik dönemlerde defne yapraklarından yapılan ve kralların, kraliçelerin başına takılan “taç” anlamına geliyor. Bu Akademi, her sene dünyanın en iyi sporcularına “taç” takıyor. “Spor Oskarı” kabul ediliyor.
*
Laureus’un Başkanı, Amerikalı efsane atlet Edwin Moses... Dünyaca ünlü spor yazarlarından oluşan seçici kurulu var; adayları belirliyor. Bir de jürisi var; kazananları seçiyor. Jüride, Beckenbauer, Boris Becker, Sergei Bubka, Bobby Charlton, Nadia Comaneci, Emerson Fittibaldi, Michael Jordan, Kip Keino,
Martina Navratilova, Mark Spitz, Katarina Witt, Pele var... Kazananlara, dünyanın en prestijli ödülü, “Laureus Heykeli” veriliyor.
*
Laureus Akademisi’nin bu seneki “dünyada yılın erkek sporcusu” adayları şunlar: Roger Federer, dünyanın bir numarası, İsviçreli tenisçi... Kenenisa Bekele, dünya ve olimpiyat şampiyonu Etiyopyalı atlet... Usain Bolt, anlatmaya gerek yok... Lionel Messi, Arjantinli futbol cambazı... Alberto Contador, İspanya’nın gururu bisikletçi... Valentino Rossi, İtalya’nın dünya şampiyonu motosikletçisi.
*
“Dünyada yılın kadın sporcusu” adayları şunlar: Sanya Richards ve Shelly-Ann Fraser, Jamaikalı rüzgârın kızları... Lindsey Vonn, Alp disiplininde dünya şampiyonu Amerikalı kayakçı... Federica Pellegrini, olimpiyat şampiyonu İtalyan yüzücü... Serena Williams, dünyanın bir numarası, Amerikalı tenisçi.
*
“Dünyada yılın takımı” adayları şunlar: Son NBA şampiyonu, Los Angeles Lakers... Barcelona, malum... Dünya şampiyonu, Almanya bayan milli futbol takımı... Brawn Formula 1 takımı... Beyzbol denince akla ilk gelen, New York Yankees... Güney Afrika rugby milli takımı.
*
Asıl anlatmak istediğim...
*
Laureus Akademisi’nin “dünyada yılın engelli sporcusu adayları” şunlar: Justin Eveson, Avustralya tekerlekli sandalye basketbol milli takımının forveti... Shingo Kunieda, tekerlekli sandalyede dünyanın bir numarası olan, Japon tenisçi... Michael Teuber, iki ayağı da protez olan, dünya şampiyonu Alman bisikletçi... Tekerlekli sandalye maratonda olimpiyat şampiyonu olarak Avustralya’yı onurlandıran Kurt Fearnley... Natalie Du Toit, bir bacağı olmayan, Güney Afrikalı dünya şampiyonu yüzücü.
*
Ve...
Gizem Girişmen!
*
Evet...
“Okçuluk”ta, 2008 Pekin Engelliler Olimpiyatı’nda, tarihimizin ilk altın madalyasını kazanmayı başaran Türk kızı... “Efsane”lerle birlikte “dünyada yılın sporcusu” adayı.
*
Sağlıklı bir insan olarak dünyaya gelmişti. 11 yaşındayken, korkunç bir trafik kazasının kurbanı oldu. Omuriliği parçalandı. Ameliyat üstüne ameliyat... Ölümden dönmeyi başardı ama, tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu. O uğursuz kazadan üç sene sonra, babasını kaybetti. Küsmedi hayata... Aksine, eskisinden fazla sarıldı. Ankara Tevfik Fikret Lisesi’ni ve Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nü “şeref öğrencisi” olarak bitirdi. İngilizce, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca öğrendi. Onu hayata bağlayan unsurlardan biri, spordu, 2004’te başladığı okçuluktu... “Yaparım” dedi, en üst seviyede yaptı. Yukarıda da belirttiğim gibi, 2008 Pekin Engelliler Olimpiyatı’nda tarihimizin ilk altın madalyasını boynuna taktı, İstiklal Marşımızı dinletti... “Bu madalyayı, beni bir yerlerden seyrettiğine inandığım babama armağan ediyorum” dedi. “Umut” Apartmanı’nın sakini... İdmanlarını Umut Apartmanı’nın kapalı
garajında yapıyor. Bir annesi var ki... Madalya yetmez.
*
Ve şimdi, dünyanın en prestijli spor ödülüne, dünyanın en ünlü sporcularıyla birlikte aday... Kazananlar, 10 Mart’ta Abu Dabi’de düzenlenecek görkemli törende açıklanacak. Geçen seneki ödülleri, Rusya’nın karakuşak judocu başbakanı Vladimir Putin vermişti...
Bir önceki sene, İspanya’nın yelkenci Kralı Juan Carlos.
*
Bir masal prensesi o.
Masaldakilerden güzel.
*
Hani sık sık “Bu olan bitenler karşısında kendimizi çaresiz hissediyoruz, tek başımıza ne yapabiliriz?” filan diyorsunuz ya...
Benim yaptığımı yapın.
Bulun Gizem’in fotoğrafını, çerçeveletip masanıza koyun. İmkânsızı yaparız. Mucize sadece biraz zaman alır.
Yılmaz Özdil
Yorumda Bırak
><