22 Mayıs 2010 Cumartesi
21 Mayıs 2010 Cuma
Anadolu'da Yaygın Olan Semaverin Anavatanı Neresidir?
Semaverin anavatanı Rusya’dır. Rusya’da asırlarca kullanılmış ve günümüzde de kullanılmakta olan bir âlettir. Osmanlılar devrinde çay, uzun süre kahvelerde semaverlerle pişirilmiş, halk arasında da çok tutulmuştur. Yurdumuzun doğu kısımlarında hâlâ yaygın olarak kullanılırlar.
Söylesem Söyleyebilsem Ah Derdimi
Söylesem ah söylesebilsem derdimi.
Mehtap bir gecede açabilsem sana kalbimi.
Göreceksin seninle dolu.
Desem diyebilsem ki seviyorum seni
Çılgınca aşığım sana.
Ama demem diyemem.
Çünkü aramızda dağlar denizler
Ve benim o kahrolası gururum var.
Bu hep böyle sürüp gidecek.
Sen seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmiyeceksin.
Ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleceğim.
Sana asla...
Çünkü aramızda dağlar denizler
Ve benim o kahrolası gururum var
Victor Hugo
İltifat
Y
ıl, 1887… Gazetecinin biri, Victor Hugo’ya soruyor:
— Eserleriniz ve siz bugüne de çok olumlu eleştiriler aldınız ve çok övüldünüz. Bunlar arasında sizi en çok hangisi hoşnut etti?
Hugo:
— Karlı bir kış gecesiydi. Eş dostla yiyip içmiştik. Mesafe kısa diye, evime yaya olarak dönüyordum. Fena halde sıkışmıştım. Hızlı adımlarla, malikanemin bahçe kapısına vardım. Kapı kilitliydi. Var gücümle uşağıma seslendim: ‘İgooooooor!’ Defalarca haykırmama karşın İgor’un beni duyduğu yoktu. Sidik torbam Atlas Okyanusu büyüklüğüne ulaşmıştı. Altıma kaçırmak üzereydim. Yaşlılık işte. Çaresiz, bahçe duvarına yanaştım, etrafa bakındım, görünürde kimse yoktu, fermuarımı indirdim ve su dökmeye başladım. Tam o sırada arkamda bir at arabası durdu. Hiç kıpırdamadan, sessizce işiyordum. Arabacı nefret dolu bir sesle ‘Seni haddini bilmez, buruşuk o… çocuğu! O işediğin, Sefiller’in yazarı Victor Hugo’nun duvarıdır!’ dedi. İşte, hayatımda duyduğum en iltifat dolu söz buydu.
Anlamlı Sözler &52
İsterseniz yanlıs düşünün ama her durumda kendi kafanızla düsünün.
Doris Lessing
Sen ve Ben
herkes dört gözle tatili beklerdi
bense okulların açılmasını
çünkü seni görmek vardı koridorlarda
ve bana güleceğin günü beklemek.
ben okul bahçesindeki ağaca, başharflerimizi
sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın
ben sırama isimlerimizi
sen kalbime ilk aşkı yazmıştın.
senden sonra sana yazdığım şiirlerden
haberin bile yok
ve yağmur yüzüme vuruyor
ve soğuk.
okuldan sonra
her dolma kalem, her lacivert kravat
her beyaz gömlek ve yakalık
ve her 12 aralık
sen gelirsin aklıma
çocukluk işte, belki de ilk Aşk
belki de ilk delilik.
seversin demiştin ya hani bundan sonra da
inan ki o kadar kimseyi sevemedim
ve o iki kelimeyi senden sonra kimseye
ama kimseye söyleyemedim.
belki hiç olmadın benim için
belki de azdın
ama olsun
ben hep sana şiirler yazdım.
ceketimi ve kravatımı saklıyorum hala
birinin üzerinde tebeşir
birinin üzerinde ayran lekesi
ve Seni Seviyorum Hala
elmayı da, havayı da, suyu da
ve bilmeni istemiyorum hala
sana şiirler yazdığımı
ve bilmeni istemiyorum bütün bunları
çünkü herşey böyleyken güzel
en dokunulmamış, en yaşanmamış
ve en tadılmamış haliyle.
bir sahilde elele dolaşılmamış
ve bir kafede çay içilmemiş haliyle
herşey
böyleyken güzel belki de
ama sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın
ben aşkına tutulmuş bir deli candım
sen gönlüme sevdanın adını yazdın
ben aşkına tutulmuş seni ararım.
Seni Seviyorum...
Uğur Arslan
18 Mayıs 2010 Salı
Açlık oyunları
Dilenci
Sen hergün köşebaşlarında
Yırtık urbanla kirli ellerinle
Avuç açan, sefil insan.
İnan yok farkımız birbirimizden
Sen belki tüm yaşamınca dilenecek;
Beklediğin beş kuruşu biri vermezse
Ötekinden isteyeceksin.
Ama ben tüm yaşamım boyunca
Tek bir kez dilendim
Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim.
Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim,
Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.
Victor Hugo
Anlamlı Sözler &51
Aşk, kalbimizin saygısız misafiridir. Bize sormadan gelir bize sormadan gider.
CENAP ŞAHABETTİN
Anlamlı Sözler &50
Gerçek aşkta ne vefa vardır, ne de cefa.
MEVLANA
17 Mayıs 2010 Pazartesi
Binlerce
Binlerce pazartesi geçti ömrümde
hangisiydi o çıkaramıyorum
bir kiraz yediğimi hatırlıyorum kurtluydu
demek oldukça eski
bir de saçma sapan şeyler
bir kızın diz altını örneğin
bir adamın çirkin sigara içişini
nasıl yaşanıyor bu vesayetli dünyada
hangi çılgınlar nasıl dayanıyor buna
kimsenin soyunu sopunu bulmak görevim değil
kendi öykümü düzenlemek yetiyor bana
güzel bir öğle vakti
eski güzel bir aksamı hatırlayarak
sonra dopdolu şeyler
damacanalar gibi
içim kabarıyor
sonu olsun diyorum
neyin sonu ama
hiç değilse bu taş basamakların
Turgut Uyar
Anlamlı Sözler &49
Sevgi her zaman ıstırap çeker, hiçbir zaman ne gücenir ne de intikam almaya çalışır.
Mahatma Gandhi
Yeis
Akşam üstleri geliyor
Tam insanlar işten çıkarken.
Salkım salkım tramvaylardan
Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor
Namussuz, akşam üstleri geliyor.
Neremden yakalıyor, bilmiyorum
Ben tam sevmeye hazırlanırken
On altı yaşındaki sevgilimi.
Elini elimle tutmak
Yirmi dört saatte bir
Sıcak bir laf dinlemek isterken
Rezil... Tam o saatlerde geliyor.
Sait Faik ABASIYANIK
Seni Seviyorum
Umutlarım tükendi artık
bir çıkar yolu yok yüreğimde
herşeyden vazgeçtim artık
sadece o var zihnimde
içim acıyor her nefesimde...
uyku haram oldu şu sıralar bana
aklımdan atamıyorum bağlandım ona
konuşamıyorum geçipte karşısına
keşke diyebilsemki "aşığım sana"..
sadece iki kelime şunun şurasında
aslında ömür bile verilir karşılığında
ne yazsam bilemiyorum odamın karanlığında
aklımdan geçenlerse sığmıyor kağıda
zehir oluyor geceler sensiz her anımda..
uçuruma biraz daha yaklaşıyorum
her adımımda bunu daha da hissediyorum
söylüyorum işte yeter!
haykırıyorum
anla beni artık, seni seviyorum..!
Mertcan YEŞİL
Aradaki Fark
Adamın biri New York, Central Park’ta yürüyüş yaparken, aniden kuduz bir köpeğinin küçük bir kıza saldırdığını görür. Koşar ve köpekle boğuşmaya başlar. Hayli uzun bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde kaldığı halde köpeği öldürür. Ama küçük kızın da hayatını kurtarmıştır.
Son anda bu sahneyi gören polis nefes nefese olay yerine koşar ve adamın yanına gelir.
Sarılıp teşekkür etikten sonra ‘Sen’ der ‘bir kahramansın, yarın bütün gazeteler seni yazacaklar. Ve göreceksin başlık da şöyle olacak; ‘Cesur New York’lu küçük kızın hayatını kurtardı.’
Adam ‘Ama ben New York’lu değilim!’ der.
Polis ‘Fark etmez, bu durumda gazeteler şunu yazacaklar; ‘Cesur Amerikalı küçük kızın hayatını kurtardı.’ cevabını verir.
‘Ama ben Amerikalı da değilim’ der adam artık şaşırarak.
Polis ‘Ya, o halde nerelisin?’ diye sorunca adam cevap verir; ‘Ben Iraklıyım!’
Polis adama başka bir şey söylemez. Ama adam ertesi gün gazeteleri aldığında şöyle bir başlıkla karşılaşır; ‘Radikal İslamcı, masum Amerikan köpeğini öldürdü.’
16 Mayıs 2010 Pazar
Sonsuzdan Sonsuzu Çıkarttığımız Zaman Neden Sıfır Kalmıyor?
Öncelikle fiziksel dünyada sonsuz diye bir şey yoktur. Eğer bir aritmetik işlem sonucunda sonsuz elde ediyorsanız, o işlemin bir aşamasında gerçek dünyada olmayan bir varsayımı işin içine girmiş demektir (ya da bir yerlerde hata yapılmıştır).
Matematikçiler bu tip durumlarda varsayımların dikkatli bir şekilde tanımlandığı “limit” hesabını geliştirmiş. Sonsuz eksi sonsuz tipi ifadeler de bu türden: Her iki sonsuzun nasıl elde edildiği incelenmeli, işlem daha dikkatli bir şekilde yapılarak sonuç bulunmalı. Çıkan sonuç da herhangi bir sayı, hatta sonsuz bile olabilir.
Sonsuz kavramı, matematikte değişik yerlerde değişik anlamlarda kullanılıyor. Ama, aritmetikte sonsuzu diğer sayıların arasına uyumlu bir şekilde katmanın imkanı yok. Burada uyumluluktan kastım dört işlemin doğal gördüğümüz temel özelliklerinin sağlanması. Örneğin, (a+b)+c=a+(b+c) gibi, ya da a+b=c ise a=c-b gibi. Sonsuzu bu dört işleme sokmaya çalıştığımız zaman bu özelliklerden bazıları sağlanmıyor. Eğer sonsuz+1=sonsuz ediyor ve aynı zamanda sonsuz+2=sonsuz ediyorsa, sonsuz-sonsuz hem 1 hem de 2’ye, hem de dediğin gibi 0’a eşit olmalı. Bu da oldukça anlamsız bir şey: Her aritmetik işlemin tek bir sonucu vardır. Bu nedenle, sonsuz’u dört işleme girebilen bir sayı olmaktan çok, bir büyüklük fikrini anlatan bir kavram olarak düşünmek daha doğru olur.
Kaynak: Tübitak
Mutluluk Nedir?
Mutluluk...
Sonsuz gökyüzünde kaybolmaktır
Bulutların üstünde uçabilmektir
Yüreğinin götürdüğü yere gitmektir
Ruhun huzurla doluşudur
Mutluluk...
Doğadaki renk cümbüşünü seyretmek
Kuş seslerini dinlemek
Rüzğarın gücüne karşı
Kelebek kadar naif
Kaya gibi güçlü olmaktır
Mutluluk...
Küçük, bir çocukla kırlarda oynamak
Onunla papatyalardan taç yapmaktır
Yemyeşil çayırlarda yürümek
Mutluluk şarkıları söylemektir
Mutluluk...
Sıcak bir aile sofrası,
Onlarla yapılan tatlı sohbetler
Seni seven,
Kalplerin varlığından haberdar olmaktır
Mutluluk...
Özlediğin bir dosta sarılmak
Derinden gelen eski şarkılarla
Geçmişe yolculuk yapabilmektir
Sadece mutlu anları hatırlamaktır.
Yorumda Bırak
><