26 Aralık 2009 Cumartesi

Kötü Özelliklerin Hepsi Sen de Mi Var?

Dün okulda yaşanan bir olayı anlatayım.Son derse gircez arkadaş milleten para dileniyor.Yol param yok diye.Bir çok kişi vermedi.Bende para yoktu son derste ne parası olcak.Veremedim tabi ki.Sonra yanımdaki arkadaşlardan istedi.Biri yemin etti ‘‘Valla para yok diye.’’O da başka kapıya yöneldi bu yeminden sonra.Sonra gelen arkadaş yıl başı yaklaşıyor eski paraları elden çıkartın dedi.Yemin eden arkadaşta olayı anlamadı .Cebinden 1 YTL çıkardı.


-Bu paraları mı dedi?


Tabi bende hani len para yoktu filan dedim.Güldü.Hoca geldi herkes yerlerine geçti.Olay unutulup gitti bence.Ama ben unutmam.Allahtan arkadaşım.Dostum filan değil yoksa koyardı be.Hem uyanık değil hem yalancı hem de kötü espiriler yapıyor.Bir çok kişide aynı özellikleri taşıyor.Olanda ülkeye oluyor.



Arama Evden

Karikatür kendini anlatıyor ama ben genede biraz bir şeyler demek istiyorum.Bir defa ben birini aradığımda telefonu kapalıysa sinirleniyorum.Niye mi?Ben telefonu fazla kullanmam kullandığım zamanlar çok acil durumlardır.Aradığım kişilerde yardımı dokunacak ama işi olmayan arkadaşlar.Artistlik olsun diye kapatıyor adamlar.Ölsek bunların yüzünden.Tamam hadi günahlarını almıyalım.Haklılık payları var.Belki şarjları filan bitmiştir.


Ama aradığında telefonu açmamak ne?Tamam adamın işi olur ama yani ben tanıyorum adamı.Yanından telefonu ayırmaz.Kızla mesajlaşır sürekli.3 aydır mesajlaşıyor hala bir şey yok ama neyse.İkinci defa aradım mı hemen açar çünkü birincisinde ben meşgulum mesajını vermiştir.Kızla çıksan ciğerim yanmıyacak.


Birde geceleyin beni evden ararlar.Anne heyecanlı hemen aklına birine bir şey mi oldu acaba diye düşünüyor.Arama evden ara cepten sürekli açık ama adam beleşçi evden aradığında kontur gitmeyecek.Kaç defa uyarıyoruz sen cepten ara ben sana kontur göndercem diye ama takan yok.



25 Aralık 2009 Cuma

Tavlanın Hikayesi

Eski zamanlarda Hint İmparatoru, satranç oyununu yanında bir mektup ile hediye olarak Pers İmparatoruna göndermiştir. Mektubunda oyunla ilgili hiç bir açıklama yapmazken şöyle bir mesaj yazmıştır;

"Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyorsa O kazanır. İşte hayat budur..."Pers İmparatoru dönemin en alim veziri olan Buzur Mehir ile bu mesajı paylaşarak, ondan oyunu çözmesi ve kendisinin de karşılık olarak Hint İmparatoruna hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini ister.

Vezir haftalarca çalıştıktan sonra gönderilen satrancın her taşının hareketini ve tüm oyunu çözer daha sonra da on günde tavlayı icad eder ve imparatora sunar.

Pers İmparatorunun baş veziri Buzur Mehir tarafından 1400 yıl önce tasarlanan tavla oyunu; dünyanın en popüler oyunlarından biridir.Zaman kavramından alınan ilhamla tasarlanan oyunun zamana böylesine direnmesi son derece etkileyici. Senenin birliği olarak tavla bir tanedir. 4 köşesi 4 mevsimi, tavlanın içindeki karşılıklı 6'şar hane 12 ayı, pulların toplamı ayın 30 gününü, siyah-beyaz pullar gece ve gündüzü, karşılıklı 12'şer hane günün 24 saatini simgeler ...

Hint İmparatoruna satranca karşılık olmak üzere tasarlanan tavla oyunuyla birlikte gönderilmek üzere şöyle bir mesaj hazırlanır :"Evet, Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyorsa o kazanır.

Ama biraz da şans gerekir.
İşte hayat budur...

Aradaki fark

Bana göre en iyi okullar devlet okullarıdır. Vurguluyorum bana göre. Niye mi? Devlet okulunda bir korku vardır.Atılma,kalma gibi mesela. Hata yapmak istemezsin.Tabi bu ergenlik dönemine denk geldi mi işe yaramaz çünkü göze batmak için her şeyi yaparsın.Ortaokulun son senesinde çok göze battım çünkü ortaokulda kalma ve atılma yoktu.Bence her ikiside olmalı ortaokulda.Çünkü ben okulun son haftası okula gitmezdim.Adam haftada 2 gün gelirdi.Ama oda sınıfı geçti bende.Birde çok kavga ederdik.Tabi göze batmıyorduk ama battıklarında da bir şey yapamıyorlardı.Anca disiplin diye bir şey vardı ama işlem yok.Kim güçlüyse o hükmedirdi okula.Tabi ben güçlü olmasamda kankilerim çok güçlü olduğundan bende rahattım.Ama şimdi yanlış anlaşılmasın okuduğum okul oldukça güzeldi ve sessiz sakin kişilere bir zararımız dokulmazdı.Bizim sorunumuz kendini erkek sanan kişilerleydi.Neyse olayı çok uzattım demek istediğim olay devlet okulları her zaman iyidir.Ama ergenlik dönemine girdin mi kim olursa olsun kimseyi takmıyorsun.Özel okulda hiç okumadım ama bana her zaman hayatın acımasız ayrımcılık olduğunun göstergesi geldi özel okul.Neyse asıl benim anlatmak istediğim olay farklıydı.Yukardaki karikatürü koyduğumdan dolayı bir açıklama getiriyim dedim.


Asıl anlatmak istediğim olay benim okuduğum okulla ilgili.Ben düz lisede okuyorum şuan ve 2 senedir bize okulun Anadolu olacağı söyleniyor.Tamam olsa süper olur ama ne fark eder.Anadolu olduğunda aynı öğretmenler gircek.Aynı binada okuyacağız.Tamam kabul ediyorum.Anadolu lisesi kazanmak istiyordum ama yukarıda bahsettiğim gibi ben hiç ders çalışmadım.Oks filan hikayeydi benim için.Önemli olan eski adıyla Öss.Siyasal bilimleri kazandın mı ben kimseyi takmam.Anadolu okuyanda düzde okuyan aynı ortamda olmayacak mı?Bence önemli olan öğretmen.Öğretmen eğer senin için çabalıyorsa o zaman arada hiçbir fark kalmaz.Ama çabalıyorlar mı?Durun söylüyüm.12 öğretmenin 6’sı.İşte aradaki fark bu.


Burada yazmak istediklerimi tam olarak ifade edemedim.Çünkü maç var.Aceleyle yazdım.



Blogun Konusu

İlk önce google yada onun gibi hesapları olupta yorumlara adsız şeklinde yazan herkesin Allah cezasını versin.

Blogun Konusu:Edebiyatla ilgili herşey,felsefe yazıları ama benim yazdığım ve kendi hayatımı komik bir dille anlatacağım yazılar.Bu son tanıtım yazısıydı.Artık gerçek yazılar yazma vakti.

24 Aralık 2009 Perşembe

Ben

Ad:Ferit
Yaş:16
Meslek:Hayatını öğrenmeye çalışan bir öğrenci

Kendim hakkında verdiğim bilgiler bence yeterli.Şimdi bu blogu niye açtım?

Sınıf öğretmenimin rehberlik derslerinde sürekli şiir okuması ve sınıfın hiçbir şey anlamamasından sonra bir farklı insan ben oluyum düşüncesiyle açtım bu blogu.Zaten ilerde olacağım mesleğe hem yardım edecek hemde eski adıyla Öss'yi geçmem için lazım olcak edebiyat.Seviyorum ben bu edebiyatı.Aslında edebiyatımı seviyorum yoksa kitaplarımı ora tartışılcak konu ama neyse.Çok uzattım.İlerde iş ararken yeteri kadar zaten kendimi tanıtacam.Şimdilik yeter.Size bu blogun ilk şiiriyle veda ediyim.Aşağıda şiiri ben çok sevdim.Tamam şair çok çelişkili ama şiir güzel be kardeşim.Şaire göre değilde şiire göre yorum yapın lütfen.

"Her şey bir rüzgâra bakıyor ağabey
Bakma esrar çekip mayıştıklarına
Bir gün var ya bu Mağribli çocuklar
Bir gün yakacaklar Paris’i" (H.Albayrak)
Related Posts with Thumbnails

Yorumda Bırak



><