8 Mayıs 2010 Cumartesi
6 Mayıs 2010 Perşembe
Ne Yüzle
Temel, televizyonda Türk dizilerinden birini izlerken telefon acı acı çalar …
Telefona bakan Fadime, kısa bir görüşmeden sonra telefonu kapatıp Temel''e seslenir:
—Cemal''in karusı ölmiştür da!!. Seni cenazeye çağrıyi..
Üzüntüsü yüzüne yansıyan Temel;
— Pu sefer citmecem fadüme...
—Olir mu Temelum? O senin en iyi uşağundur ha.
Temel biraz düşünür:
—Adam, üçüncü kez karısinun cenazesune çağrıyi Fadume. Pen onu bir kez pile davet edemedum. Ne yüzle cenazeye cideyrum da!!
Bakalım
Kadın alışveriş için şehre iner. İlk girdiği dükkânda harika ayakkabılar, ikincide de nefis bir elbise..Üçüncü dükkânda ise her şey 5 dolardır. Gözlerine inanamaz, birden cep telefonu çalar.. Hattaki kadın doktor:
- Kocanız feci bir trafik kazası geçirdi, durumu kritik, yoğun bakıma kaldırıldı.
- Kocama çarşıda olduğumu iletir misiniz, bir an önce orada olacağım! der ve telefonu kapatır. Ancak devamında yaşamının en verimli alışverişini yapmakta olduğunu fark eder ve hastaneye gitmeden 1-2 mağazaya daha girer. Birkaç saat sonra sabah alışverişini bir fincan kremalı kahve ile tamamlar. Hesap verirken birden kocasını anımsar..
Suçluluk duygusu ile hastaneye koşar. Koridorda doktoruna rastlayıp kocasını sorar. Bayan doktor, kadının elindeki paketlere bakar ve bağırır:
- Buraya hemen gelmek yerine alışverişe devam ettin değil mi? Sanırım kendinle gurur duyuyor olmalısın! Adam burada yoğun bakımda, sen mağaza mağaza… Oh!! İyi be! Ama bu senin son alışverişin olacak.. Artık ömrünün sonuna kadar onun hastabakıcısı olacaksın, hem de başından 1 dakika bile ayrılamadan.. !
Kadın son derece üzgün, başını önüne eğer. Bayan doktor, onun bu haline uzun uzun bakar sonra da kıkırdamaya başlar:
- Şaka yapıyorum kıııız şakaaaa..Takıldım sana.. Kocan öldü.. Vallahi öldü.. Hadi aç bakayım şu poşetleri de neler aldın görelim..!
Kibriti İlk Kim Bulmuştur? Tarihi Gelişimi Nasıl Olmuştur?
1680’ de Robert Boyle, kükürtlü kibrit aracılığıyla ateşi elde etmeyi becerdi. Keşfedilmesinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olmasına rağmen ateş pratik halde elde edilemiyordu. Önceleri bir çelik, bir metal parçasına sürtülüyor ve ateş elde ediliyordu. Boyle’ nin kibriti, zımpara kağıdına sürtülmek suretiyle ateş alıyordu.
1827'de John Walker adlı bir İngiliz kimyacı, bir tahta çubuğun ucunu çeşitli kimyasallarla kaplayıp kuruttuktan sonra, çubuğun herhangi bir yüzeye sürtülmesiyle ateşin ortaya çıktığı keşfetti. Walker'ın kullandığı kimyasallar da antimon sülfür, potasyum klorat, zamk (gum) ve nişastaydı. İcadı da Türkçeye sürtünme kibriti olarak çevireceğimiz (friction matches) kibrit çeşidiydi.
1831 yılında kullanılışı basit ilk kibrit ise 19 yaşındaki genç bir Fransız öğrenci olan Charles Sauria tarafından beyaz fosfor kullanılarak yapılmıştır. Kokusuz kibrit olmasına rağmen beyaz fosforun zehirli olmasından dolayı pek tutulmamıştır.
1855'de İsveçli Johan Edvard Lundstrom ilk güvenlik kibritinin patentini almayı başarmıştır. Yaptığı kibrit ise bir kutunun dış yüzeyine kırmızı fosfor sürüp kalan kimyasal maddeleri ise kibrit çöpünün uç kısmına yerleştirilmesi sonucu meydana geliyor. Beyaz fosforun zehirinden ve sürtünme kibritlerinde görünen şiddetli alev alma sorunlarını gidermiştir.
5 Mayıs 2010 Çarşamba
Anlamlı Sözler &42
İnananlar öyle kimselerdirki ALLAH anıldığında yürekleri titrer O'nun ayetleri kendilerine okunduğunda inançları artar ve RABlerine güvenirler [enfal suresi 2. ayet]
Nerde
O gün; öğretmen, öğrencilerine, yere tükürmenin zararlarını anlatacaktı. Öğrencilerine dönüp sordu.
-Çocuklar!! Tükürük nedir?
Öğrencinin biri söz ister:
- Neredeki tükürük öğretmenim?
Öğretmen:
- Ne fark eder ki?
- Olur mu öğretmenim!! Tükürük, ağız için gerekli salgı, sokak ortasına tükürüldüğünde pislik, arsızın yüzünde yağmur, zalimin suratında ise şamar. Bıyıkla sakal arasında şaşkınlık, sanatın içinde ise siyasettir..
Anlamlı Sözler &40
Socrates
3 Mayıs 2010 Pazartesi
Anlamlı Sözler &39
Henny Youngman
Hitler
Hitler üç esir yakalamış, İngiliz, Fransız ve bir Yahudi.
—Size soru soracağım, bilirseniz sizi bırakacağım..İngiliz’e sormuş;
—Titanik kaç yılında battı?
İngiliz hemen yanıt vermiş;
—1912? diye.
Hitler göndermiş İngiliz’i. Fransız’a sormuş bu kez:
—Titanik’te kaç kişi öldü?
Fransız yanıtlamış;
— 1050?
—Tamam, sen de gidebilirsin...Ve Yahudi'ye dönmüş;
—Say lan isimlerini!!
Anlamlı Sözler &37
Karınızın doğum gününü unutmamanızın en iyi yöntemi, bir kez unutmanızdır.
Anonim
2 Mayıs 2010 Pazar
Kesin Oku &2
Yazıyı okumak için tıklayınız
Ceza
Temel, kahveden çıkınca kapının önünde bir saatlik bir gecikme için park cezası yazan trafik polisiyle burun buruna gelmiş;
— Yazma şu cezayı memur bey!
Polis onu hiç umursamadan cezayı yazmaya devam edince;
— İşgüzarsın!
Polis Temel'e şöyle bir bakıp;
— Aşınmış lastikler.
Bunun için ikinci bir ceza makbuzunu yazmaya başlamış...
Temel, ne kadar ceza yazarsa yazsın, ona vız geleceğini söyleyince polis ilk iki ceza makbuzunu arabanın sileceği altına sıkıştırıp üçüncü makbuza başlamış...
Bu sürtüşme 20 dakika kadar sürmüş, polis ceza üzerine ceza yazmış...
Temel hiç oralı olmamış...
Yürümüş, karşı kaldırımda park ettiği arabasına binip, sürmüş gitmiş...
Düğünden Önce - Sonra
Düğünden önce ( Yukardan aşağıya okuyunuz . )
ERKEK: ELBETTE,BEN ARTIK
DURAMIYORUM!
KADIN: GİDEYİM Mİ _?
ERKEK: HAYIR,AKLINDAN BİLE GEÇİRME!
KADIN: BENİ SEVİYOR MUSUN _ ?
ERKEK: ELBETTE
KADIN: BENİ HİÇ ALDATTIN MI _?
ERKEK: HAYIR,BÖYLE BİR ŞEY NASIL
AKLINA GELEBİLİR_ ?
KADIN: BENİ ÖPECEK MİSİN_ ?
ERKEK: EVET.
KADIN: BENİ DÖVECEK MİSİN_ ?
ERKEK: HİÇ BİR ZAMAN!
KADIN: SANA İNANA BİLİR MİYİM_ ?
Düğünden sonra ( Aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz !).
Anlamlı Sözler &35
Milton Berle
Yorumda Bırak
><