24 Nisan 2010 Cumartesi

Tahtırevan


İnsan omuzunda veya hayvanlar üzerinde taşınan, tekerleksiz bir nevi araba. Genelde dört kalın sopa üzerine oturtulmuş kapalı bir oturma yerinden ibârettir.

İlk olarak ne zaman kullanıldığı bilinmemekle berâber, çok eski insan topluluklarından beri, diğer insanlardan çeşitli bakımlardan üstün kabul edilen kişilerin bu şekilde tahtırevanlarla taşındığı tahmin edilmektedir.

Aztek, Maya, Mısır, Bâbil gibi medeniyetlerin bulunduğu yerlerde yapılan kazılarda bu tip vasıtaların parçalarına rastlanmıştır. Yine Mısır hiyerogliflerinde tahtırevan şekli çok geçmektedir. Eski Româda tahtırevanlar imparatoriçelerin eşlerinin imtiyazındaydı. Senato üyelerinin eşleri de aynı imtiyazdan faydalanırlardı.

Tahtırevanın Avrupa’da yaygınlaşması ortaçağın başlarına tesâdüf eder. Derebeyliklerin yıkılmasından sonraysa hiç görülmez. Osmanlı Devletinde tahtırevan pek nadir kullanılırdı. Ancak merâsimler vesilesiyle kullanılan tahtırevanlar hayvanlarla yürütülür, bu iş için insan kullanılmazdı.

Tahtırevan günümüzde Hindistan, Tayland, Sıkkım ve Bhutan gibi Raca ve Kralların bulunduğu Asya ülkelerinde hâlâ kullanılmaktadır.

*Kaynak: Yeni Rehber Ansiklopedisi 18 - Sf. 322


Karikatürlerle Hayat &20

23 Nisan 2010 Cuma

Aşk

Aşk dediğin nedir ki
Tenden bedenden sıyrık
Çocukların içinde
Yaşadığı bir çığlık


Aşk dediğin nedir ki
Histen nefesten bir varlık
Umutsuzluk içinde
Karanlığa son ıslık

Ahmet Hamdi TANPINAR


Karikatürlerle Hayat &19

Ahirette 2 Kadın

- Selam, benim adım Wanda .

- Selam, benimki de Slyvia, sen nasıl öldün?

- Donarak öldüm.

- Ne kadar korkunç.

- Yok o kadar kötü değildi, soğuktan titremem geçince ısınmaya başladım ve uyku bastı, sonunda huzur dolu bir


ölüm.

- Peki sen nasıl öldün?

- Ağır bir kalp krizi geçirdim. Kocamın beni aldattığını sandım, onu iş üstünde yakalamak için eve erken geldim,


fakat evde tek başına televizyon seyreder halde buldum.

- Sonra ne oldu?

- Kesinlikle evde başka bir kadının olduğundan emindim, bütün evi aramaya başladım. Çatıyı, yatakların altını her


yeri aradım fakat bulamadım. Ararken aşırı yorulmuşum, kalp krizi geçirdim ve öldüm.

- Ah be güzelim bir de derin dondurucuya baksaydın, şu anda ikimiz de yaşıyor olacaktık.

22 Nisan 2010 Perşembe

Can Yücel - Seninle Olmanın En Güzel Yanı Ne Biliyormusun

Karikatürlerle Hayat &18

Anlamlı Sözler &29

Adaleti çiğneyen devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmek zorundadır.


Hadis-İ Şerif

21 Nisan 2010 Çarşamba

Anlamlı Sözler &28

Açıp genişletmedik mi senin algı seviyeni! İndirmedik mi üzerinden o çok ağır yükünü! O yük ki belini çatırdatmıştı senin. Ve yüceltmedik mi senin şanını! Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Evet zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var! O halde, bir işi bitirdiğinde hemen yeni bir işe yönel! Ve yalnız Rabbine rağbet et!

[İnşirah 94]

Hamam Böceklerinin Radyasyondan Etkilenmedikleri Doğru Mu?

Hamam böceklerinin kitinden oluşan dış vücut örtüleri, radyoaktif alfa ışınlarını bloke etme özelliğine sahip. Ancak diğer radyoaktif ışımalar için aynı şey geçerli değil. Yani, hamam böcekleri çok yüksek miktarlarda radyasyona karşı direnç gösterebiliyorlar, ancak radyasyona karşı tamamen dirençli değiller.



Böcek bilimciler, yaptıkları bazı çalışmalarla, hamam böceklerinin radyasyona direnç miktarını sayılara dökmeyi de başarmışlar. Buna göre, normal bir insanın dayanabileceği güvenli radyasyon üst sınırı 5 rem iken, insanlar için öldürücü doz 800 rem olarak kabul ediliyor. Hamam böceklerindeyse, türe bağlı olarak öldürücü dozun 67.500-105.000 arasında değişebildiği görülmüş. Bu değer, neredeyse termonükleer bir patlamaya eşdeğer.



*Kaynak: Tübitak - Bilim ve Teknik

18 Nisan 2010 Pazar

Sonsuzluk

Üç kere üç dokuz eder
Bilirsin
Birin karesi birdir
Karekökü de
Bilirsin
"Mutlu aşk yoktur."
Bilirsin
Ama baharda ya da dışarıda
Sonsuz göğün altında
Aşkın aşkla çarpımı
Garip bir şekilde hep
Sonsuzluktur.
Karekökü de yoktur.


Turgut UYAR

Related Posts with Thumbnails

Yorumda Bırak



><