27 Mart 2010 Cumartesi

Anlamlı Sözler &22

Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.

26 Mart 2010 Cuma

Prison Break 2.Sezon


2. Sezonun Özeti:

Bu sezon kahramanların kaçtıktan sonra yaşadıklarını konu edinir. Mahkumlar hapisten başarılı bir şekilde kaçarlar ve hepsi Charles Westmoreland'in Tooele Utah'da gömdüğü 5 milyon doların peşine düşer. Ancak onları, FBI ajanı Alexander Mahone (William Fichtner) takip etmektedir.

Serinin yaratıcısı Paul Scheuring, ikinci sezonu, başrollerinde Harrison Ford ve Tommy Lee Jones'un yer aldığı Kaçak filminin sekiz firarili hali olarak tanımlıyor ve yine bir cezaevi firarını konu edinen Büyük Kaçış filminin ikinci yarısına benzetiyor. Kaçakların her biri kendi amaçlarını gerçekleştirmek için Birleşik Devletler'in çeşitli bölgelerine yolculuk ederken, hemen bir adım peşlerinden takip eden kanun koruyucuları ve ödül avcıları ise hepsinin işini zora sokuyor. Lincoln Burrows'a kurulan komplonun sahibi 'Şirket' (The Company) ise bu sezonda daha aktif ve amacı firari Lincoln Burrows'un infazını bir an evvel gerçekleştirmek..


Yorumum:Bu sezon 22 bölümden oluşmaktadır.Bu sezonun ilk başları çok güzeldi ama daha sonra bozulmaya başladı.Abruzzi'nin ölümü belki böyle düşünme neden olabilir ama konu birden çok saçma olmuştu.Neyse 3 sene önce izlediğimden dolayı unuttum.Ondan fazla yorum yok.


Karikatürlerle Hayat &9

Karikatürlerle Hayat &8


   Allah'a şükür Nba varda uyku tutmayınca bilgisayarın başına oturup maçlara bakabiliyorsun.

Anlamlı Sözler &21

Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa işler bozulur.


Hz. Ebubekir

Anlamlı Sözler &20

Özü doğru olanın, sözü de doğru olur.

Hz. Ali

Başkası Vurmuştur

85 yaşında bir adam doğum odasının kapısında beklemektedir. Doğum odasından çıkan hekim 

şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:


-"İçeride doğum yapan kadın yakınınız mı?" 


-"Evet, eşim."


-"Ama bayan 25 yaşlarında..."


-"Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?" 


-"Yoo, aklıma benim dedem geldi de."


-"Nesi varmış dedenizin?

 

-"Kendisi av meraklısı idi. Sürekli ava çıkardı.Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı.Birgün ava 

çıkacakken onu uyardık ama kendisi ısrar etti ve hazırlandı.E tabi yaşlılık,çıkarken 

tüfek yerine baston aldı eline. Ben de kendisiyle gittim. Ormanda epey yol yürüdükten sonra bir 

geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş 

etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."


Yaşlı adam:


-"Olur mu, başkası vurmuştur onu."


Doktor:


-"Ben de onu demeye çalışıyorum işte''

Hangi Ünlü Bankenin Artık Bir Sitesi Var

İz Bırakanlar Unutulmaz

23 Mart 2010 Salı

Karikatürlerle Hayat &7

Kalemimin Karasında

    

Kağıtlarda kalemimin karasında

Acılarımı döktüğüm şiirlerde değil

Hayatımda yaşa istedim

Vazgeçtim yazmaktan seni

Şiirlerime hapsetmekten

İçime atmaktan

Kağıtlar üzerindeki anlamsız kelimelerden

Vazgeçtim artık

Hep karşıma duvar gibi çıkan

Artık inandığım tek batıla kaptırdım seni

Seni de yazdım sen de gittin

Yıllarca kalacaksın kağıdımda kalemimde

Uykular böleceğim yok yere

Anlamayacak yüreğim anlayamayacak

Niye yazdım diyecek onlarca kez kendine

Niye görmedi gözlerim diyecek

 

Vazgeçtim yazmaktan artık seni

Kağıdımda kalemimin karasında değil

Başkalarının olmadan başka yüreklere dolmadan

İçimde yaşa istedim

Benim ol benim kal sadece

Vazgeçtim artık seni yazmaktan yüreğime

Gitmişliğine kabullendirdim kalbimi

Benim olmayışına inandırdım yalanlarla

Seni istedi bir gece çığlık çığlığa

Şarap verdim ta boğazına

Sarhoşluklarla boğdum yokluğunu

Seni istedi bir sabah uyandığında yanında

Tıpkı öpücüklerinle uyandığı sabahlar gibi

Sokaklara vurdum bu bedeni

Yeniden gizledim boş bedenler arasında

Ve sonunda yine vazgeçtim yazmaktan seni

Her gece vazgeçtim her sabah yeminler bozdum

Tıpkı her gidişinde gel dediğim gibi


Burhan ÖZKALGAY

21 Mart 2010 Pazar

Bin Muhteşem Güneş

Kitabın Tanıtımı:

Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamasanız da o içinizde yaşar. Afganistan’ın Khaled Hosseini’de yaşadığı gibi…



Bin Muhteşem Güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısı’yla tüm dünyada inanılmaz bir başarı yakalayan Hosseini’nin ikinci romanı. Yazar bu romanında da yine doğduğu toprakları anlatıyor. Bu kez iki kadının kesişen yaşamları ve dostlukları üzerinden…



Küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocuğu olmayan kadınlar, babaya ya da çocukluk arkadaşına duyulan, geçmişe gömülmüş aşklar…



Khaled Hosseini, hasreti, dostluğu, aşkı ve insanlığı en iyi anlatan yazarlardan. Başarıyla kurduğu olay örgüsüyle, çıkmaz yolların nasıl düzlüklere açılabileceğini gösteren yaratıcı bir kalem.



Bin Muhteşem Güneş, kelimenin tam anlamıyla "beklenen" bir roman...


Yorumum:

Gerçektende Khaled Hosseini çok güzel kitap yazmış.Blogu takip edenler bilir.Uçurtma Avcısı'nın filmini izlediğimde bu yorumu yapmıştım ''Filmi süper olan kitabın kendisi müthiştir''. Gerçektende öyleydi.Neyse Bin Muhteşem Güneş'e dönersek başları beklediğim gibi değildi.Beklentimin  büyük olması belki bana öyle gelebilir ama kitabı okudukça  büyülendim.Kesinlikle kitabı okuyon.Afganistan hakkındada az çok bilgi sahibi olursunuz hem de çok güzel bir kitap okumuş olursunuz.



 

Related Posts with Thumbnails

Yorumda Bırak



><